Yıllardır bu filmi izlemeyi hep erteledim. Çünkü
filmlerden önce kitaplarını okumayı hep daha çok sevmişimdir. Ama 15 sene
içinde hala kitabını okumadığım için ve filmde sürekli karşıma çıktığı için
hislerime yenik düşemedim. Nasıl bir değerlendirme yapacağımı bilmiyorum biraz
karışık gideceğim sanırım.
Dönemin İngiltere’sinde durumların bu şekilde
olması bana çok değişik geldi. Elbette dönem hakkında pek bir fikrim yok ama bu
kadar evlenme meraklısı genç kız olacağını düşünmemiştim. Her şeyi geçtim
ailelerin kızlarını bu şekilde ulu orta pazarlaması(?) bende bi küçük şok
etkisi yarattı. Sürekli dans etmeleri harika olay. Dans ederken
tanışıyorlar, sohbet ediyorlar. Üstelik dansları oldukça heves uyandırıcı ve
romantik diyebilirim. Bu olayın bizde olduğunu düşünsenize halay çekerken veya
çiftetelli oynarken ne kadar romantik olabilirsiniz? Hayali bile çok korkunç.
Elizabeth karakterini oynayan Keira Knightley’i
pek beğenmiyorum. güzel bulduğum bir oyuncu asla değil. Yetenekli mi? Belki. Başrolü
çok sevmeyince film izlemek zor olabiliyor eminim beni anlıyorsunuzdur. Kadının
gülüşü, duruşu hiçbir şeyi hoşuma gitmedi. Ancak, Mr. Darcy ile yan yana geldiklerinde
ikisine de bayıldım.
Mr. Darcy ilk başlarda beni pek etkilemedi. Etkilemedi
derken; Elizabeth’e bir takım duyguları varmış gibi gelmemişti. Özellikle ona
duygularını açtığı sahnede pek etkilenmedim. Ama ondan sonra…
Davranışları, bakışları, yaptıkları tam bir
aşk adamının yapacaklarıydı. Bununla beraber Elizabeth’in bön bön duruşlarına
gıcık oldum. Birbirlerine hisleri varken takındıkları tavırlar beni derinden
yaraladı. Kalbim kırık bir şekilde izledim kavuşmalarını. En son sahnede
Elizabeth’in babasıyla konuştuğu sahne çok güzeldi. Mr. Darcy’i gerçekten
sevdiğini anlatması…Bizi de ağlattı tabii buralarda.
İnsanların birbirlerini bu şekilde sevmesi,
değer vermesi günümüzün aksine oldukça değerli hissettiren duygular. Hala bu
filmleri izleyip kalbimiz onların aşkıyla, gururlarıyla, yaptıklarıyla pır pır
ediyorsa hala umut var diyebilir miyiz?
Ya da ilk başta tamamen kibirli olan o adamın
filmin sonunda böyle birisine dönüşmesini bekler miydik? Şaka şaka her yaz
dizisinde aynı olay var zaten. Burayı yazmamışım sayalım lütfen.
Bir gün biz de Mr. Darcy’mizi buluruz belki ne
dersiniz?