5 Mayıs 2021 Çarşamba

Ruhun ilacı nerede saklı?

Sağlıklı olmak ne demektir? Sadece bedenen hissettiğimiz güç müdür? Bedensel, zihinsel ve ruhsal olarak kendimizi iyi hissettiğimizde bunun genel adına sağlık diyebiliriz. Çünkü bildiğiniz gibi hastalık sadece bedende gözüken şekilde olmuyor. Zihnimiz ve ruhumuz sağlıklı hissetmemiz hatta ve hatta sağlıklı olabilmemiz konusunda çok ciddi öneme sahip.

Zihnimiz iyi hissederse ruhumuz iyi hisseder. Eğer ikisi de iyi hissediyorsa bedenimiz de iyi hisseder. Bir bakıma olumlu bir domino dizilişi diyebiliriz. Aynı şekilde yıkıcı olduğunu da söylememe gerek yok sanırım.



Ruhunuzu besleyen birkaç aktivite düşünün. Benim direkt aklıma gelenler müzik dinlemek veya sahilde yürüyüş yapmak. Denizin kıyısında oturduğunuzu ve denizin çarşaf gibi önünüzde süzüldüğünü hayal edin. Gökyüzü turuncuya boyanmış ve güneş batmak üzere. Kuşlar havada süzülüyor. Bu kısa hayali yazarken bile içime huzur doldu. Bu anı gerçekte gördüğünüzde içinizde oluşan o güzel his var ya işte o ruhsal sağlığınızın sesi. Ruhunuz içerden çığlık atıyor ve o güzel anı kucaklıyor.

Ya da sevdiğiniz bir hayvanı düşünün. İnsanı ne kadar da rahatlatan bir his öyle değil mi? Zihninizi boşaltıyor anda kalmanızı sağlıyor. Başka hiçbir şey düşünmüyorsunuz bir kedinin bir köpeğin başını okşarken. İşte bu da ruhsal sağlıktır.

Peki ruhsal sağlığımızı nasıl koruyacağız veya nasıl iyi hissetmeye başlayacağız? Kaygılar, üzüntüler, hayatımızda olan kötü veya belirsiz olaylar halen var. Ben iyi şeyler düşününce onlar yok mu olacaklar? Peki ben bu durumdan nasıl bir kaçış sağlayacağım veya gerçeklikten mi kaçacağım? Hayal alemine mi gireceğim nasıl olacak da ben şu an bu yaşımda iyi olmayan ruh sağlığımı düzelteceğim?

Öncelikle genel bir düşünce ortaya koyalım ne dersiniz? Hayatında kötü giden bir olay var. Bu senin tüm gününü hatta günlerini etkiliyor. Yataktan çıkmak istemiyorsun, yemek yemiyorsun. Hayat enerjini kaybetmişsin diyelim. Önce şuna bakmalıyız. “Benim bu olayda veya bu olayın bu sürecinde değiştirebileceğim bir şey var mı? Ben ne yapabilirim? Benim şu an kendimi kötü hissetmemin bu duruma katkısı ne?” Cevabın “Yapabileceğim hiçbir şey yok.” şeklindeyse o zaman ortada tek bir seçenek kalıyor.

Kendini toparlamak.

Ruhunu dinlendirip zihnini boşaltıp kendini iyi hissetmeye çalışmalısın. Belki zor belki çok çok zor. Ama inan bana senin hayatını, senin zihnini senden başka kimse tam anlamıyla tatmin edemez. Yapacağın her şey şu anına şu gününe katkı sağlayacak.



Fakat bazen kaçırdığımız ince bir çizgi olduğunu düşünüyorum. En azından kendimde ve çevremde gördüğüm durum bu şekilde. Son yıllarda elimizden de gözümüzden de düşmeyen/düşemeyen bir şey var. Telefonlarımız. O kadar yapışık yaşıyoruz ki... Gözlerimiz=Telefonlarımız olmuş durumda ve bu o kadar acı ki. Bir de işin içine sosyal medya girince ipler tamamen kopuyor. Şimdi size bir örnek vereceğim ve bakalım kendinizi bu örnekte görebiliyor musunuz?

Instagram’da bir sürü influencer, ünlü, oyuncu sayfalarını takip ediyoruz. Ve yaşantılarını o kadar benimsiyoruz ki, gerçek hayata dönüp baktığımızda belki çok azına belki fazlasına sahibiz ancak girdiğimiz o psikolojik savaş bence bizi yıpratıyor. Sadece takip ettiğimiz tanımadığımız insanları bir kenara bırakalım. Tanıdığımız kişilere veya arkadaşlarımıza baktığımızda da herkes bir yarışa girmiş vaziyette. En mutlu, en eğlenen, en iyi yemeği en iyi yerde yiyen, en çok spor yapan, en çok film izleyen, en çok eğitime katılan, en çok ders çalışan… Gerçek hayata döndüğümüzde yaşadığımız o hissi hatırlıyor musun? Elinden telefonu bıraktığında içini kaplayan o simsiyah karanlık hissi. YETERSİZLİK.



Peki sence bu yetersizlik bizi nasıl etkiliyor? Girdiğimiz bu savaş bizi hasta ediyor belki bedenen değil ama ruhsal olarak yıpratıyor. Yarışa sokuyor. Ruhsal ve zihinsel olarak bitiriyor. Birden fazla iş için koşturmaya başlıyoruz ve hiçbirine yetişemiyoruz.

Peki bu yetersizlik neye sebep olacak? Sağlığımızı etkileyecek çünkü stresin bozduğu şeyler aslında en başta saydığım 3 şey: beden, zihin ve ruh.

Belki de sen bunları tamamen aşmış birisindir. Ve bu olaylar seni hiç mi hiç etkilemiyordur. Ama etkilediğini bildiğim bir sürü insan var.

Olay aslında yine aynı yere çıkıyor. Ruhunu besle ki zihnin doysun. Zihnini besle ki ruhun doysun. Her ikisini de besle ki bedenin doysun.

Her anlamda sağlıkla kalman dileğiyle…